E-mail adresim : zayiflamamlazim@gmail.com

30 Aralık 2011 Cuma

2011 biterken




Ve sonunda geldik 2011'in son günlerine. Bir yıl daha yaşlandık ona mı üzülelim, yoksa yeni yıl yeni umutları getirsin diye sevinelimmi bilemedim. Zaman kavramı öyle ilginç ki, günler nasıl geçti, hayatımızda neler değişti, neler aynı kaldı vs bi dünya şey. İnsan mutlu, huzurlu olduğunda 1 saat öyle hızlı geçiyor ki, yine aynı şekilde sıkıntılı olduğunda da 1 saat 1 güne bedel olabiliyor. Kendi şahsım adına çok mükemmel olmasa da herşeyin yerine oturduğu bir yıl geçirdim. 2011 ' de ben neler öğrendim,
1-Evliliğimin ilk yılı olması sebebiyle evle işi dengelemeyi,
2-Evimin her zaman tertemiz, düzenli, tertipli olamayacağını,
3-Eşime kilo aldırıcam diye çeşit çeşit yemek yapmanın beklentileri yükselteceğini ve halt ettiğimi :),
4-Her haftasonu misafir çağırmanın beni mahvettiğini,
5-Bazı insanlara verilen Fazla değerin sömürüleceğini (yine yine yeniden ),
6- Çok uykunun  vakit kaybı olduğunu,
7-Huzurun mutluluğunu,
8-Zayıflamanın getirdiği özgüveni,
9-Hap, bant vs kullanmadan da zayıflanabileceğini,
10-Darda kalanlar için ülkemin nasıl tek yürek olduğunu(Ülkem diyince hemen aklıma nihat doğan geliyo:))
11-Ailenin çok çok önemli olduğunu,
12-Bazen karşılık beklemek gerektiğini,
13-Sağlığın değerini,
14-İşten kaytarmak için içinden 'bişey olsada şööyle bi hafta işe gitmesem' dememek derektiğini (Bknz: Safra kesesi ameliyatı, çooook pişmanım)
15-Tesettürün sadece saçı kapatmak olmadığını ve çok eksiğimin olduğunu.

Bunları öğrendim işte, 2012 den bi beklentim yok ama Allah'tan çok var. Mesela ameliyatım çok iyi geçsin (sanki açık kalp ameliyatı olucam), Ondan sonra bebişim olsun, ailem mutlu, sağlıklı olsun yeter bana. Herşeyden önemlisi Hakkımda hayırlısı ne ise, o olsun. Sağlıcakla ve sevgiyle kalın.

27 Aralık 2011 Salı

Mimlendim

Sevgili Pompişçe şeyler beni mimlemiş, mimin konusu da hakkımdaki 7 gerçek :)

1-71 kiloyum :) Bu hayatımda sadece 3 kişinin bildiği bir gerçek :(
2-Kolay kolay kimseye inanmam, söylenilen şeylerde mutlaka bir mantık ararım. Açık aramak gibi değilde yalan söylenmesinden ve kandırılmaktan nefret ederim.
3-Birini kırdığımda, ters birşey söylediğimde karşımdaki insandan daha çok üzülür, kahrolurum.
4-Çok araştırmacıyımdır, herşeyi en ince ayrıntısına kadar araştırır ve kafamdaki soru işaretleri bitinceye kadar peşini bırakmam.
5-Sakarımdır, dikkatsizimdir.
6-Yapmacıklıktan ve mal mülkten bahseden insanlardan hiç hoşlanmam.
 7-6 yılı geride bırakmamıza rağmen hala eşime aşığım :)

Bende bu yazıyı okuyan herkesi mimliyorum :)

15 Aralık 2011 Perşembe

Bloggerlardan yılbaşı hediyeleri...

Makyaj güncem den lila kutu kazanmak için tık tık

Kozmetik perisinden den hediyeler için  tık tık

Makyaj günlüğünden hediyeler için tık tık

zep's world'ün yılbaşı çekilişi için tık tık

14 Aralık 2011 Çarşamba

Modaliza dan marc jacobs çanta, Rococosh dan Toy Watchsaat hediye

bu güzel çantayı kazanmak için tık tık

 Rococosh dan saat için tık tık

Kadınlar üzerine güzel bir yazı


Alıntıdır
Eskiden kadin olmak daha kolaydi.
Kadinlar sadece evde olur, yemek yapar, cocuk bakarlardi. 
Sadece esinin geliri dusukse kadin calisirdi ve calisan kadina acinirdi. 
Kadin calisiyorsa, evine bakamayacagi dusunulurdu, 
Zaten kadin bekarken calisiyor idiyse bile evlenince evinin kadini olurdu. 
90'li yillara gelindiginde kadin sadece evde olmak istemedi, artik
Calismak ekonomik olarak ozgurlesmek istiyordu. 
cid:KGZEASCAMPJF.IMAGE.gif

Once universite okumaya ,sonra calismaya basladi. Bu kadinin hosuna gitmisti. 
Calisiyor, istedigi gibi harciyor, geziyordu.
Artik calisankadin evli olmak degil bekar olup gununu gun etmek istiyordu.
Yasasin ozgurluk... 
cid:SZCKUMDJUGPJ.IMAGE_1.gif
Calisan kadin artik iskolik olmustu, calisiyor ve yuksekliyordu. 
Zirveye ulasmisti. Bircok sirkette once orta kademe, sonra ustkademe yonetici kadin oldu.
Doksanlarin sonuna gelindiginde sirketler yalniz ve iskolik 30lu yaslarinda kadinlarla doluydu.. 
Bu calisan kadina yetmedi, citayi biraz daha yukseltti.
cid:LCSPTUSUNHCA.IMAGE_2.gif
Artik hem evli ve hem de basarili calisan kadin olmaliydi.
Calisan kadin etrafina bakindi. Basarili, parali koca adaylari gozden gecirildi.
cid:ADGKTMIEYEUV.IMAGE_3.gif
Adaylardan kel, sisman ve kisa boylu olanlar hemen elendi.
Ince ruhlu, saraptan anlayan, 14 Subat'ta muthis surprizler 
Yapabilen, kimsenin bilmedigi yerlerde basbasa tatillere goturen, yasamayi 
Seven ve bol bol espiri yapanlar hemen kapisildi.
Yurt disindan gelinlikler getirtildi. Otellerde muhtesem dugunler yapilip, Maldivler'e ya da  Bali'ye balayina gidildi. 
cid:RAQNTYXKWNWL.IMAGE_4.gif
Balayindan sonra calisan kadin hizla is basi yapti. 
Gunduzleri toplantidan toplantiya kostururken artik aksam yemegini de dusunmeye baslamisti. 
Aksam NE yenmeli, nereye gidilmeli, esinin gomlekleri, pantolanlari utulu mu, kiyafetleri kuru temizlemeciye
Gitti MI geldi MI, marketten alinacaklarin listesini cikar, is cikisi gital, eve gel, aksam yemegini hazirla.... 
cid:HXNEVMQRSQHF.IMAGE_1.jpeg
Calisan kadin artik mutluydu. Gece yatagi sicacikti. 
Uzulunce derdini paylasan, hastalaninca ona bakan, aglayinca destek
Olacak bir omuza, goz yaslarini silecek sevkatli ellere sahipti. 15 saat 
Kosturmak kadina viz geliyordu. Etraf bu sekilde kosusturan, ev ile is 
Arasi cift vardiya calisan Kadinla doluydu.
cid:PMAGIAFSBXDV.IMAGE_5.gif
Zaman geciyordu. Calisan kadin 35 ine yaklasiyordu.
Biyolojik saati 'be bek, be - bek' diye uyari vermeye basladi. 
Evet calisan kadin hemen cigliklar atmaya basladi 'Bebek de yaparim kariyer de ' diye...
Calisan kadinlar hemen sosyetik kadin dogumcularin randevularini doldurdular. 
Calisan kadinlar ajandalarina ve islerinin temposuna
Uygun zamani secip hemen mikroenjeksiyonla bebek yapmaya basladilar. 
1-2 ay sonra guzel haberler sirayla gelmeye basladi,calisan kadinlar hamileydiler. 
cid:YGDOGMJNZTFY.IMAGE_2.jpeg
Calisan kadin hem hamile, hem guzel olmak istedi.
Hemen diyetisyenlere kosulup, ozel hamile diyetleri alindi, bol bol 
Kivi yenmeye baslandi. Eskisi gibi tatli, tursu, borek, Erik aserilmiyor,
Karpuz, kivi ve mango isteniyordu gecenin bir yarisi eslerden. 

Calisan kadin cocugunu eski usul buyutmeyecekti. Hemen onlarca
Hamilelik, bebek buyutme kitaplari alindi, bir cok Internet 
Sitesine uye olundu, Yoga ve Anne-baba kurslarina yazilindi.
cid:PTEPMBOWINIH.IMAGE_6.gif
Calisan hamile kadin artik gun gun takip ediyordu bebeginin gelisimini. 
Bugun 43. Gun, bebegim uzum tanesi gibi... 59. Gun, parmaklari olustu... 89. 
Gun, bugun ilk defa hickirdi... 210 uncu gunden sonra artik bebegin 
Matematik zekasinin artmasi icin Mozart dinletilecek.
cid:CEAHCOSMQUFI.IMAGE_7.gif.. Sonunda mutlu gun geldi. 
Calisan kadin artik anneydi. 3-4 aylik izinden 
Sonra calisan kadin oldurucu diyetlerle zayiflayarak incecik bir sekilde isbasi yapmisti. 
cid:NZXKZZMPORUN.IMAGE_8.gif

Artik B à asarili bir yonetici, iyi bir es ve Anne olarak 24 saat calisiyordu. 
Bebek buyudukce, sosyallesmesi icin calisan kadin cumartesilerini
Cocuguna ayirdi. Artik tum anneler topluca etkinliklere katilmaya 
Basladilar. Yas gunu partileri, tiyatrolar,piyano dersleri, basketbol,
Tenis ve yuzmekurslarinin biri bitiyor, digeri basliyordu. 
cid:SHWBMTFUVWAJ.IMAGE_9.gif


Calisan kadina bu DA yetmedi. Artik hem calisiyor, hem 
Iyi bir es olmaya gayret ediyor ve hem de annelik yapiyordu. Calisan
Kadin citayi birkez daha yukseltti. 
O artik evinde katkisiz, saglikli ekmekler, receller yapmali, 
Organik gidalarla, vitamini bol sebze yemekleri hazirlamali, 
Cocuguna ve esine ozel gunlerde pastalar yapabilmeli, bu pastalari cok guzel susleyebilmeliydi. 
Butun calisan kadinlar yemek yapma kurslarina kosmaya basladilar. 
cid:HLISPPQXVQZU.IMAGE_10.gif

Evlerine ekmek yapma makinalari aldilar,
Toplanti aralarinda bir birlerine yemek tarifleri vermeye 
Basladilar, 'Dun nefis bir cavdarli ekmek yaptim, istersen tarifini 
Vereyim 'Ben de hafta sonu harika bir pasta yaptim. Evdekiler bayildi. Bir 
Aksam gelin de size de yapayim' Bakalim calisan kadin bundan sonra citasini nereye yukseltecek? 

cid:YGEBGKONQSQZ.IMAGE_11.gif

Gelelim erkege...
Bu surec icerisinde calisan erkek ise citasini hic yukseltmedi. 
80 lerde, 90 larda ve 2000 lerde hep TV izliyor,bira iciyor ve maca gidiyordu...

 


12 Aralık 2011 Pazartesi

HAYATIMDAN KISA KISA

Herkese merhaba,
Bayadır yazmıyorum, monoton giden hayatım farklı şekiller almaya başladı. Kimisi güzel kimiside üzücü olsa da yine de bi koşturmacadır gidiyor.

Öncelikle kapandım, 10/12/2012 tarihi itibariyle bende tombiş bir tesettürlü oldum. Tombiş tesettürlüler için kapanmak biraz daha zor. Ben klasik giyinmeyi seven biri olmasam da spor giyim konusunda tereddütlerim vardı. Olduğumdan daha kilolu görününürüm, hantal olurum falan diye düşünüyordum ama düşündüğüm gibi olmadı. Bikere pantolon etekler, uzun kloş etekler, yüksek bel etekler tam bir düşman. Kaç tane denedim ama hiçbirini kendime yakıştıramadım, çok daha kilolu gösterdi. Bende  1 tanecik uzun etekle alışma sürecimi kapadım. Maalesef pantolon giymeye devam. Bundan sonra sizinle kapalı kombinlerimi de paylaşıcam.

Üzücü haberimde safrakesemde taş çıktı, mide ağrısı zannettiğim şey taşmış. Ameliyat olucam ama nerde olucam, nasıl olucak karar verebilmiş değilim. Hastane arayışındayım.

Bir başka güzel şeyde rejimim son sürat devam ediyor ve ben 2 ayda 8 kilo vermiş bulunuyorum. Geriye 12 kilo kaldı onuna hayırlısıyla verirsem artık bende kemikli ama zayıf bir insan olarak hayatıma devam edicem.


Şimdilik benden bu kadar, sıradaki postum ilk kapalı kombin postum  olsun bakalım azıcıkta olsa becerebilmişmiyim. Sevgiler....

10 Kasım 2011 Perşembe

Blog hediyeleri....

Bu harika hediyeleri kazanmak için tık tık

Betty'nin güzel hediyeleri için tık tık

RandaStyle den süper yüzük için tık tık

Karbeyazın Makjaj dolabından hediyler için tık tık

 Kozmetik dosyası çekilişine katılmak için tık tık

3 Kasım 2011 Perşembe

Nihahahaha

Bu kötü adam kahkahalarımın elbette bir nedeni var, giden 4,5 kiloma atıyorum. Aslında tam olarak yarın belli olacak ama evdeki tartımdan çıkan sonuç bu. Böyle bir güzellik yok ama yaa... Pantolonların düğmelerini kapatamamayı bırak baldırlarımdan yukarı çıkmıyolardı. Şimdi çok şükür 1 tanesi dışında giyemediğim hepsini rahatlıkla ve en önemlisi göbeğimi sıkmadan giyebiliyorum. Şuan saki 6 aylık hamileymişimde doğum yapmışım gibi hissediyorum.
Bu kiloları nasıl verdiğime gelince gerçekten çok yiyorum, nasıl oluyor bende anlamadım. Size 1 günlük listemi yazayım, tabi bu benim kilo ve mevcut durumumla alakalı sizede de işe yararmı bilmiyorum ama denemekte fayda var.

Sabah kalkınca
 2-3 kuru kayısı, 1-2 bardak ılık su

Kahvaltı 08:15
1 kibrit kutusu yarım yağlı beyaz peynir
3 dilim esmer ekmek (75 gr)
1 çay kaşığı bal, pekmez, veya reçel
domates salatalıkistediğiniz kadar
haftada 3-4 gün haşlanmış yumurta
ben ekmek yerine  1 gün arayla yarımdan biraz fazla simit yiyorum.

Ara öğün (11:00)
1 porsiyon

Öğle yemeği(13,00)
8 yemek kaşığı susuz sebze yemeği
3 dilim esmer ekmek
1/2 kase yoğurt


Ara (16:00)
2 porsiyon meyve

Akşam (19:15)
6 yemek kaşığı kurubaklagil yemeği (1 köfte kadar et ile)
veya
3 köfte kadar et (tavuk,balık,hindi)
2 dilim esmer ekmek
yağsız salata (sınırsız)

Saat 23:30 dan önce yatmayacaksam 21:30'da
1 porsiyon meyve
yarım su bardağı yarım yağlı süt


Tatlı, şeker, margarin tereyağı yok. 1 dilim ekmek yerine 1 kase çorba içebilir ya da 2 kaşık pilav, makarna yiyebilirsiniz. Öğle menüsünü akşam menüsüyle değiştirebilirsiniz. Haftada 3 gün 45 dk yürüyüş şart. Ben onun yerine gün aşırı 30 dk kondisyon bisikletine biniyorum. 2,5 litre su tüketmeden de olmaz yani :)

Ben normalde bu kadar yemiyordum, yemiyordum ama tatlı kuruyemiş vs resmen götürüyordum. Eski alışkanlıklar hala var tabi, canım tatlı şeyler çekmiyo desem yalan olur. Ama kendimi geçiştirmeyi öğrendim, ayrıca nefis terbiyesi  içinde iyi oldu bu rejim. Yarına randevum var diyetisyenimle bakalım neler diyecek.

27 Ekim 2011 Perşembe

Biribirnden güzel hediye çekilişleri...

Sevgili Nazlılının bizlere bu sıkıntılı günleri neşelendirecek hediye çekilişi katılmak için tık tık


 Rengarenk dümyamdan birbirinden güzel hediyeler için tık tık

 Deepbeauty den hediyeler kazanmak için tık tık
Güzel bir hediye çekilişi daha, katılmak için tık tık

24 Ekim 2011 Pazartesi

sessiz çığlıklar..

Kaybettiğimiz şehit kardeşlerimizden sonra şimdi de Van'da 7,2 şiddetinde depremle hepimiz birdaha sarsıldık.
İstanbullular olarak o korkuyu, çaresizliği bizler çok iyi biliyoruz. Acılarını yaşadığımız gibi dertlerini de paylaşmalı, elimizden geldiğince yardımda da bulunmalıyız. Ben işyerimde çevremde herkesle konuşup ihtiyaçları doğrultusunda yardım malzemeleri hazırlayıp kendi belediyemlede irtibata geçtim. Hepsini hazırlayıp bağlı bulunduğunuz belediyeyle görüşürseniz adresinizden gelip teslim alıyorlar.
  Gazetelerde başlıca ihtiyaç malzemelerini yazdılar ama ben tekrar yazayım ; kışlık kıyafet, ayakkabı, battaniye(birden fazla yerde kullanılmamış olması gerekli) bebek maması, ped, pil, fener, bebek bezi, ısıtıcı,yün çorap,kuru gıda ve konserve.
 Belediyenin numaraları da aşağıda,

Şişli Belediyesi: 0212 288 75 76
Kadıköy Belediyesi: 0216 542 5055
Fatih Belediyesi: 0212 521 53 53. Yardımlar Yavuz Selim Yaşam Merkezi'nde (Çukurbostan) kabul ediliyor.
Bağcılar Belediyesi: 444 00 92 (yardımlar evden de alınabiliyor)
Beylikdüzü Belediyesi: 0212 880 53 00 (Belediye yardımları evlerden de alıyor)
Beyoğlu Belediyesi: Ali Koca, 0533 920 25 68
Beşiktaş Belediyesi: 444 44 55
Ataşehir Belediyesi: 0216 570 50 00
Silivri Belediyesi : 4442047 ve Silivri Kent Konseyi : 02127284011
Büyükçekmece Belediyesi: 0212 881 50 60 (Yardımlar Atatürk Kültür Merkezi'nin yanı sıra Mimarsinan ve Kumburgaz Belediye hizmet binalarında toplanıyor. İsteyenlerin evlerinden de alınıyor)
Pendik Belediyesi: 4447635
Bakırköy Belediyesi: 0212 583 10 29 - 0212583 10 23

Bahçelievler Belediyesi: Beyaz Masa 0212 484 38 63, Belediye Aile  Destek Evi 0212 639 32 61
Sarıyer Belediyesi: 444 17 22 (İstenirse kargo paketleri evlerden de aranıyor)
Küçükçekmece Belediyesi: 0212 426 0 654 ve 426 90 19
Eyüp Belediyesi: 0212 616 57 72-0212 417 51 15
Avcılar Belediyesi: 0212 695 62 20-0212 695 62 21

Çekmeköy Belediyesi: 0216 640 19 99 (Yardımlar evlerden de alınıyor)
Esenler Belediyesi: 444 00 73
 

19 Ekim 2011 Çarşamba

.......



Kimimiz sabah erken uyanıp çalışmak için yollara düştük, kimimizde evde çocuklara kahvaltılarını verip çayımızı kahvemizi yudumladık. Sıkıntılarımız var, dertlerimiz var, sorunlarımız var ama hangi dert bugün yüreklere düşen 26 canımızdan üstün ki? Sabah bi yavru kedi gördüm, arabanın altında kalmış, ezilmiş ölmüştü. Annesi de başında  duruyordu, kokluyordu belki ölmemiştir diye bekliyordu. O yavruyu görünce çok üzüldüm, ezen kimse sinirlendim sonuçta daha bir yavruydu oda candı. Birbirimize hakaret olarak söylediğimiz ‘hayvan’ annelik güdüsüyle yavrusunun acısını çekiyordu. 
Ya aklı, mantığı, fikri olan bizler?
Aynı toprağı paylaştığımız, aynı havayı soluduğumuz belki de günün birinde karşılaşabileceğimiz bir katille, hainle, nasıl olur da bir arada yaşarız yaa…  Evladını kaybeden aileler ‘vatan sağolsun’ der ya, vatan sağken kaybedilen canların hesabını kim verecek? Vefat eden her şehide, hayatlarının baharında arkasında analarını, babalarını, eşlerini, çocuklarını bıraksalar da   onlar ebediyete şehitlik mertebesiyle eriştiler, ya kalanlar? Ya o çocuk? Ya o anne? Ya o eş ne yapacak işte en çok bu üzüyor beni. Dünya yalan tamam kabul, ama ölüm çok acı. Rabbim tüm şehit ailelerine sabırlar versin, bizim belki yarın unutacağımız şeyi onlar ömür boyu yaşayacaklar. Bu yazıyı okuyan herkesten tek ricam dua edin, bitsin artık bu terör denen nalet…

17 Ekim 2011 Pazartesi

Giden 2 kilonun ardından....

Yiiiiiihuuuuu diye başlamak istiyorum, 1 haftada 2 kilo vermişim hemide 400 gr yağ olmak üzere. Doktorum çok çok iyi olduğunu söyledi çünkü verdiği listede oldukça fazla şeyler var, verdiklerini biraz zorlanarak, doyarak yiyorum ama harfiyen de uyuyorum. Bu hafta 1,5 kg vermem gerekiyor, inşallah hedefime ulaşırım. Kendinize iyi davranın ve üzmeyin...

10 Ekim 2011 Pazartesi

Diyetisyen Maceralarım PART1



Öncelikle merhabalar ey dostlar, sonunda bende insanlık için küçük ama benim için büyük bir adım atıp diyetisyene gittim. İlk gidiş baya stresli oluyormuş, gidip acı gerçeklerle yüz yüze gelmek beni baya bi zorladı. Hele o ölçüm aletine binmek.... Neyse korkularımla yüzleşerek bindiğim aletten moralim yerle yeksan olarak indim. İğrenç ama tam 28 kg yağı sırtlamış yuvarlanarak yaşıyormuşum, yuh dedim kendime bir insan 26 yaşında ve çocuksuz böyleyse, hedefim olan 3 çocuk sonrası 28x3 le obez bir insan olarak hayatıma devam edebilirim. Diyetisyenim hakkında şuan bişey diyemicem çünkü ne söylediğinden bişey anladım ne de işi biliyo mu bilmiyo mu onu kavrayabildim. Çünkü bana patır patır kötü olan ne varsa, şu ana kadar hiç kimseden duymadığım gerçekleri söyledi, benimde o an gözlerim karardı eve gelene kadar üzerime deriiiin bir keder kapladı. Sonuçta eve gelir gelmez hüngürfoşurt ağlama krizlerine girdim. 66 kilo kocam beni teselli etti :)

 Ağladım mağladım ama çabuk toparladım, hırslandım ' Yencem seni kilolarııııııım' dedim ve en nihayetinde verdiği menüyü uygulamaya başladım. Şuan için tahminimce 1 kilo verdim, bugun 4.günüm. Sabah akşam tartılıyorum ama ondaki o nalet cihaza çıkmadan net bir rakam veremicem.

Verdiği menüye gelince fazla ekmekli bir menü, sabah 3 dilim öğlen 3 dilim akşamda 2 dilim olmak üzere günde 8 dilim esmer ekmek yiyorum, 3 ara öğün verdi, ara öğünleri yemezsen yanıma gelme dedi. Hamburger, pilav makarna hepsi de var ama ben şuan için hiçbirini yemedim, canımda istemiyor açıkçası. 1 hafta sonunda bakalım neler olacak, ne kadar kilo vericem, en önemlisi ne kadar yağ yakıcam.

Herkes bana o kadar göstermiyorsun diyor, iri kemikliyim falan tamam ama sağlığımdan gittiğini farkediyorum. Kolestrolüm çok yüksek değil ama her tahlilimde artış gösteriyor.  Ben bir yola adım attım umarım istediğim kiloya ulaşabilirim. Allahım benimle aynı durumda olan, psikolojisi bozulan herkesin yardımcısı olsun. Sağlıcakla kalın....

28 Eylül 2011 Çarşamba

çok yakında !!!

Magazin programlarının azzzz sonraları gibi oldu ama kilo verememe durumu beni biraz sinir etti o yüzden yazacak bişeyim yoktu. 08/10/2011 benim ilk diyetisyen deneyimim olacak, o zaman inşallah zayıfladıkça yazıcam. Şimdilik kendinize iyi bakın..

24 Haziran 2011 Cuma

Gıcık olduğum şeyler

Öncelikle bunlar benim sinir olduklarım oldukları için kimse üzerine alınmasın, sonuçta ben gıcık oluyorum yani
 Bunlar hamilelere;
1-Hamile kaldığınızda bunu hastalık gibi düşünmeyin, bu gayet güzel bişey, tadını çıkarın.Hamileyim diyip ay çok yoruldum, ay ben yürüyemem diye nazlanmayın(RAHATSIZ OLMAYIPTA SIRF NAZ OLSUN DİYE ABARTANLARA DİYORUM)  hareketli olmanız hem doğumda hemde doğum sonrasında sizin ve bebeğinizin yararına olacaktır.  

2-Her önünüze gelene bebeğiniz, doktorunuz vs hakkında bilgilerle bunaltmayın, sizin için çok önemli çok güzel ama karşınızdaki bundan emin olun sıkılıyor (özellikle anne olmayanlar için).

 Bunlar hepimize

3-Bir eve misafirliğe gittiniz, o ev için ev sahibine fikir vermeyin örn; 'ayyy canım ben olsam bu odada otururdum, hem daha sıcak fazla fatura da gelmez'. Böyle şeyler durunca  direk sanane kardeşim, istersem banyoda otururum, ev benim keyif benim diyesim geliyor (bu tarz şeyleri çok duydum da bıkmışım yani anlayın).

4- Evinize yeni gelen misafirinize sırf egzantirik olsun diye değişik yemekler yapmayın, denenmiş ve beğenilmiş şeyleri yapın ki konuklarınızın mideleri bulanmasın. (bu da başıma geldi, yemek konusunda pek bi becerisi olmayan bi arkadaş kremalı mantar çorbası yapmıştı, sofra başında 6 kişinin suratına baktım, hepsinde de aynı ifade vardı, gerçi hepimiz içtik ama içimiz kalka kalka)

5-Maddiyatınız hakkında etrafınızı bilgilendirmenizin hiç bir değeri yok inanın, şahsen etrafımdaki herkesin maddi durumunun iyi olmasını, rahat huzurlu olmalarını isterim ama herşeyde, markaları belirterek şunu şurdan aldım, ay şurda şunu gördüm çok beğendim alıcaz falan demek ne bileyim işte çok antipatik. Siz alın, size sorsunlar nerden aldın diye(anne atasözü ; kızım sen kendine güzelim deme, el desin)

6-Kendi çıkarlarınız için etrafınızı kullanmayın, ne dünya sizin etrafınızda dönüyor ne de etrafınızdakiler sizin köleniz.(Bunada bir örnek verecek olursak, vitrinini boşaltıp kendi bulaşık makinesi güzel yıkamıyor diye komşusuna götüren kadın).

7- Kendi evinde bişeyi elletmeyip, misafirliğe gidince çocuğuna 'dur'demeyen kadın.Bu gerçekten en gıcıklarım arasında. kendi evine gidersiniz, çocuğu yerden yere vuracak kadar sinirli, yapmalar, döverimler havada uçuşuyor ama size geldiğinde 'ay kızım yapma, aaa ne diyodum hani sizin bi üst komşu vardı ya' diye söze devam ederler. Ben tabi çocuğun elindeki biblodayım, ha düşürdü ha düşürecek telaşından dediğine cevap bile veremiyorum, kötü bişey bu yapmayın.

8-Süzen kadın. İşte buda gerçekten çok gıcık oluyor, Allah yukarda ya bende süzme, çaktırmadan bakma olayı pek yoktur, gerçekten çok dikkat çekici giydiyse bakarım ama onun dışında ay bu ne giymiş, ay şu ne güzelmiş diye veya tam tersi durumlarda ne farkederim ne de bakarım. Banane, ben kendimden mesulüm.

9-200 gram alınca 'aaa kilo almışsın sen' diye farkedilmeside ayrı bir gıcık oluyor canım. Bi keresinde hiç unutmam (bu ne biçim bi cümle oldu yaa), bi akrabamızın kızı ' aa ne kadar kilo almışsın sen, tutsana azıcık boğazını' dedi, hemde bayram gezmesinde, hemde bayıla bayıla giydiğim elbisemin içinde. Birdaha o elbiseyi giymedim normal olarak. ayıp yaa :)

10-Kocama bakan kadınlar, işte en çok size gıcığım, hatta sizin saçınızı başınızı yolasım geliyor :)

23 Haziran 2011 Perşembe

HAYAT HERKESE ZOR !

Şu aralar kafam oldukça dolu olduğu için içimdekileri yazayım dedim. Hayat kimseye kolay değil, hepimiz zorlukları aşmak için çabalasakta ben şahsım adına gerçekten çok zorlanıyorum. Sorumluluk vs bi yere kadar, yapıyosun vazifelerini ama bi noktadan sonra mutlu olmadığını, sürüklendiğini hissediyorsun. Bi yerde ucundan asılmak gerekiyor, başka bi yerde dizginleri bırakmak. İkisi arasındaki denge bizim yaşamımız oluyor işte. Dengesizlikler arasındaki denge...
      Ben çok içine atıp dert eden insanlardan değilim, bugün bişeye canım çok sıkılsa akşama kadar kafamda kurarım ama gece yatıp sabah kalktığımda herşeyi resetlerim.Yeni gün bana daha temiz daha yaşanılası gelir, çünkü dün artık dündür ve ben dünü dünde bırakmalıyımdır. Kimi zaman işler istediğimiz gibi gitmesede üzerinde durmamaya, boşvermeye çalışırız ya bende o kıvamdayım işte. Sıkıntılarımı öteleyerek, es geçerek ve görmemezlikten gelerek aşmaya çalışıyorum. Tabiki bunlar bu günki gibi ortaya çıkıyorlar ama ben yine yarını bekliyorum. Öyle çok dert edecek şeylerde değil yani yanlış anlaşılmasın, Allah kaldıramayacağımız dert vermesin. Şimdi düşündüm ne istiyorum diye, aklıma tek bişey gelmedi. Maddi olarak bi şey değil de manevi olarak huzura ihtiyacım var ama maalesef etrafımdaki insanlar huzurlu olmadan benimde o huzura erişmem oldukça zor. İşte böyle karamsar bir yazı oldu buda, okuyan varsa ve içlerini darallatıysam kusura bakmasın artık :)

13 Haziran 2011 Pazartesi

Zaferimiz...

Bugün pazartesi ama ben pazartesi sendromunda değilim, niye peki? tabiki kazandığımız zaferden dolayı. Seçim sonuçları yine gösterdiki çok konuşmakla, yoksul, fukara edebiyatıyla oy toplanmıyor. Kim kimin dişini çekti gördük :) Seçim öncesi aralarında geçen atışmalar gerçekten hoş değildi ama hiç bişey tek taraflı değildi, o sebepten üzerinde durmamak lazım. Ben çok mutluyum, gururluyum. Özellikle basında, çeşitli sözlüklerde hep chp hakkında olumlu yorumlar okuduğum için, oy oranının düşeceğini sanıyordum ama çok sevinerek yanıldım. İnanıyorum ki hepimiz için en doğrusu bu oldu, hayırlı uğurlu olsun.

 Yasaklar vs tabiki can sıkıcı, hiç kimsenin sözde özgürlüğümüzü elimizden alması hoş değil ama bi düşünmek lazım, 2002 ye kadar bizi yönetenler ne yaptı?  özal dönemini hiç saymıyorum çünkü Türkiyede ne zaman güzel bi gelişme olsa mutlaka buna gem vuruldu, engellendi. Askeri baskının ensemizde olduğu yıllar geçirdik, şuan ikiside çok farklı yerlerde. Siyasi düşünceler, ideolojiler bir yana hizmete bakmak gerekiyor, görmeyeni de çok özür dilerim ama bence nankörlük yapıyor. Neyse zayıflıcaz diye dünyadan elimizi eteğimizi kesmeyelim dedim. Herkese güzel günler, haflar, öpücükler...

3 Haziran 2011 Cuma

Kilo vermenin dayanılmaz hafifliği :)

 Efendim şimdi malumunuz diyetteyim, ve bugun tartıya çıktığımda biraz daha kilo verdiğimi görüp fazlasıyla sevindirik oldum. Toplamda 3,800 gr ama bu bende sanki 10 kilo vermişim gibi sevinmeme ve zayıfladım psikolojisine sokuyor. Herkes 'vaayyy ne kadan da zayıflamışsın' demesini falan bekliyorum ama gel gör ki kendi kocam bile hiç oralı değil. 100 gramda olsa zayıflayınca giymediğin herşeyi giyebilirmişsin gibi geliyor ama yanılıyorum tabı. Benim dolapta giyilmeyi bekleyen bi kotum var, şekli olsun modeli olsun öyle çok seviyorum ki ama gel gör ki düğmesini kapamam için bi karış mesafe var. Ayıptır söylemesi diyete başlamadan önce basenden yukarı çıkmıyordu şimdi şükür sadece düğmesi kapanmıyor. O pantolon benim zayıflama kıstasım, geçen sene bu zamanlar bana bol gelen pantolonun içine girememek gerçekten çok acı.
    Rejimde olanlar için benim ufak ve yaralayıcı bir tavsiyem olacak. Eliniz ne zaman tatlı, bol kalorili bişeye gitse kendinize hakaret edin, ne yalan söyliyeyim gerçekten çok işe yarıyo. Örnek verecek olursam;
-daha ne yiyeceksin, fıçı gibisin zaten,
-ye sen ye zaten boğazını tutabilseydin bu halde olmazdın, yede gör gününü,
-çok ihtiyacın varya, onu da ye, yemeye devam et yarın öbürgün kocana sarılamayacaksın
gibi ve buraya yazamayacağım çok daha incitici şeyler. Açıkça söyleyeyim kendini iyi hissetmiyorsun tabi ama o anki krizini de engellemiş oluyosun, kendine geldiğinde kendinle gurur duyuyosun. Kısaca tavsiyem, kendinize hakaret edin, aşağılayın, hor görün ama o çok cazip gelen şeyi yemeyi erteleyin. Pasta, börek vs yapmayın yapacaksanız da az yapın, kendi hakkınızı başkasına verin hiç olmadı -kötü bişey söylüyorum ama- çöpe atın. Birde Allaha bol bol dua edin, Lütfen zayıflayayım diye :) çünkü gerçekten isteyince herşey oluyor.

Sevgiyle kalın.

2 Haziran 2011 Perşembe

Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun

Kandiliniz mübarek dularınız kabul olsun inşallah. Herşey için vakit bulan bizler bugün ibadet için vakit ayıralım, bol bol dua edelim, Allahtan hayırlısını dileyelim.
Sevgiler.

Kıyafet sorunsalı!




Sanırım hepimizin ortak sorunlarından biri de istediğimizi giyememe problemi olsa gerek. Ben çoğu blogu her gün takip ediyorum, ne giydimler, şunu şurdan aldımlar falan insan ister istemez onlar gibi her giydiğim yakışsın istiyo. Oluyo mu? tabiki olmuyo. Benim üst bedenim alt bedenime göre daha ince olduğu için, yukarısının inceliğini ortaya çıkaracak ama kesinlikle kat kat yağları göstermeyecek şekilde, alt bedenimin kütüklüğünü de kapatacak şekilde giyiniyorum. Pazara gidiyorum mesela 5 -10 liraya ne güzel şeyler oluyor ama beden hep küçük, xs-s maksimum m, L ve xl bedenler genelde çok salaş ve kadınsı oluyor. Sanki sadece 40 yaşın üstündekiler kilolu gibi.
    Birde şimdi bu alışveriş siteleri çıktı, arada gerçekten güzel şeyler çıkıyo ama ordakilerin hep bedeni smal, insan bari m beden giydirir de acuk anlar insan, kız zaten sopa, bide giydirmişler s bedeni, üstüne bol bile geliyo, insan anlayamıyo s bedeni buysa xl bana kesin olur diyosun, eve geldimi body gibi oluyo, bidaha uğraş kargosu, göndermesi, param hesabıma yattımısı, kocadan fırça yemesi, yani işkence.Ama herkes yapıyor alışveriş, onlara nasıl oluyor, o ürünler sabahın köründe nasıl hemen tükeniyor. Yazın gelmesiyle birlikte elbiselerde eteklerde patlama oldu, hepsi elbise etek dolu, seç beğen al misalı. Bende elbise giyemiyorum etek giyemiyorum maalesef çünkü bacaklarım çok kalın, kütük gibiler. Mecbur elbise aşkını tunik şeklinde giyerek çözmeye çalışıyorum ama olmuyor açıkçası. Üflesen uçacak kızlar giyiyolar elbiseleri ohh tiril tiril, sen altına pantolon giy, uzunsa kısalt iyice kütükleşiyorsun.
    Pantolon konusuna hiç girmek istemiyorum, kot pantolon almak benim için tam bir işkence. Çok bilirim kadın bölümünde bulamayıp ta erkek bölümünden aldığımı. Özellikle düşük bel modası tamamiyle bize karşı. Bacaklar oldu tamam ama düğmeler kapanmıyor ki, sık allah sık, üstten fışkıran simit şeklinde yağlarmı dersin, basenlerden fışkıran yağlarmı, haliyle kabinden dışarı çıkamadan hemen çıkarıyosun. Yanında birisi varsa da 'oldu ama kalıbı hoşuma gitmedi' diyosun. Başka ne diyecen, 'şişkoyum ben, içine giremedim ' mi?
     Yani neresinden bakarsan bak kilo büyük problem, İnşallah bunu dert eden herkes verir de özgüvenine kavuşur. Allah hepimizin yardımcısı olsun. (Amin)

1 Haziran 2011 Çarşamba

Kolay ızgaramsı tavuk

İsminin garipliğinin farkındayım ama ızgrada değilde tavada piştiği için ve ayrıca ızgara gibi lezzetli olduğu için böyle uyduruk bi isim verdim. Ben şimdiye kadar bu tarife rastlamadım ama yapanlarda mutlaka vardır. Ben özellikle çok doyurucu ve çok lezzetli olduğu için 3 günde bir pişiriyorum, hafiften bıktım ama şuan  yerine koyabileceğim başka bir yemek yok. Neyse lafı uzatmadan uyduruk tavuğumuza geçelim.

Malzemeler
1 göğüs (şinitzel şeklinde doğranmış)
bol kekik
bol pul biber
biraz tuz
biraz yağ
su
teflon kapaklı tava.

Şimdi yapılışına gelelim, öncelikle kekik, pul biber ve tuzumuzu yayvan bir kaba alıp karıştırıyoruz, baharatlar ne kadar bol olursa (bana göre tabi) o kadar lezzetli oluyor. Ama sevmeyen için bişey diyemicem, o yapmasın arık napalım. Neyse, incecik doğranmış tavuklarımızı bu baharat karışımına önlü arkalı iyice buluyoruz. Sonra hepsini tek kat olarak tavaya diziyoruz. içine bir miktar sıvıyağ döküp üstünü örtecek şekilde soğuk su koyuyoruz. kısık ateşte suyunu çekip yağda kızarmış hale gelene kadar pişiriyoruz. sonra diğer tarafını da aynı şekilde biraz kızartıp servis yapıyoruz. Bu kadarrr. Bi daha yaparsam resmini de eklerim. sevgiler.

DİYETMAX ZAYIFLAMA BANTI

Kullanmayı düşünenler için bant hakkında biraz bilgi vereyim dedim. Ben geçen sene ocak-şubat gibi başlayıp mayıs sonunda 10 kg vermiştim, yasaklı yiyeceklerden yanlışlıkla tüketince, birde aralarda homini gırtlak çikolatalara, cipslere dalınca randımanın az oldu açıkçası. Şimdi çok daha fazla dikkat ediyorum, çünkü gerçekten pahalı bişey. 1 kutu bant  kendi internet sitesinde 120lira gibi bi rakam olunca, insan haliyle verdiği parayı da düşünüyor.
Gelelim uygulama diyetine, bi kere ilginç ve biraz kafa karıştırıcı bir diyeti var. Mesela süt yoğurt yiyemiyorsunuz ama lor dışında istediğiniz peyniri istediğiniz kadar yiyebiliyorsunuz. Yani yarım kilo kaşarı kahvaltıda oturup yiyebilirsin :) Ekmek, un, şeker, baklagiller yasak, patates, havuç bezelye yasak. Yağ sınırlaması yok, yap mis gibi peynirli salatanı istersen yağı doldur, yine farketmez (tabi bunlar işin mübalağası). En önemli unsur, tabiki su. Günde en az 2 lt  su tüketmeniz gerekiyor.Bol bol tuvalet yolu aşındırıyosun ama yağları başka türlü nasıl atabiliriz ki? su hem selülitlere iyi geliyor hemde vucuttaki su ve kas kaybı yerine yerleşmiş yağlardan kurtuluyorsunuz. Yani bant kullan- kullanma 2 lt suyunu mutlaka iç. Ben yarım litrelik şişelerden alıyorum masama , lıkır lıkır gidiyo valla, içemeyene tavsiyem.
Açlık-tokluk ilişkisine gelince, ilk günler gözünü açar açmaz yemeye başlayan bi insan için oldukça zor oluyor haliyle ama 2-3 gün sonra alışıyorsun ve azda yesen doyuyorsun. Hee bide unutmadan bunda porsiyon kısıtlaması yok, yasaklı yiyecekler dışında yediğin herşeyi tıka basa doyana kadar yiyebilirsin. Hatta ben bazen canım istemediği için az yiyorum, kilo verimi duruyo, ne zaman çok yesem o zaman daha çok kilo veriyorum, öyle ilginç bişey yani.
Size 1 günlük yediğim şeyleri yazayım, daha iyi anlayın.

SABAH
haşlanmış, yağda yumurta(kaç tane yiyebilirseniz)
veya
istediğiniz kadar sosis(kızartma,kavurma vs)
veya
melemen
bunların yanında istediğiniz kadar domates salatalık peynir zeytin salam kaşar.

ÖĞLEN
tavuk, et, et balık ne şekilde hazırlarsanız olur.(un ve un türevi katkı maddesi olmadan.)
veya
ekmeksiz ızgara köfte, kebap çeşitleri,
veya
istediğiniz bi sebze yemeği,(ıspanak, taze fasulye, bamya, pırasa, bakla vs.)
yanına turşu, bol salata, ligth kola, buzlu çay.

AKŞAM
öğlen sebze yiyorsanız akşama etli bir menü oluşturabilirsiniz.
yatmadan 3 saat önce sıvı şeyler dışında hiçbişey tüketmiyorsunuz.

ara öğün yemeseniz bence daha iyi, çok acıkırsanız domates salatalık yiyebilirsiniz.
günlük olarak eksta haklarınız da var, 7-8 çilek,10 erik, 1 dilim kepek ekmeği gibi.
zaten aldığınızda size diyet menüsü gönderiyorlar, ayrıca sitesinde de online destekte veriyorlar.
çok yazdım, umarım yardımcı olabilmişimdir. başka herhangi bir sonunuz olursa mail atmanız yeterli.
Bu arada ben tam 2,2 kilo verdim 14 günde. Darısı sizin başınıza. Öpt.


ÖNEMLİ NOT: KİMSEYİ YANLIŞ YÖNLENDİRMİŞ OLMAK İSTEMEM, BEN SADECE KULLANDIĞIM  VE BANA HİÇBİR YAN ETKİSİ OLMAYAN  ÜRÜN HAKKINDA YAZIYORUM.İMKANI OLANLARIN SPOR VE DİYETİSYEN YARDIMIYLA VERMESİ EN SAĞLIKLI YÖNTEM.

NetWork Etek



Çok beğenerek alsamda 1 kere evde giydim, eteği kendime pek yakıştıramadığım için dışarda hiç giyemedim. adlığımdaki fiyatı 100 lira civarındaydı, 42 beden, kumaşı kalitesi çok güzel. 60 liraya satıyorum.

PHİLİPS FİLTRE KAHVE MAKİNESİ

Bana hediye geldi, kutusuyla duruyor, kahve sevmeyen bir insan olarak kullanacağımı pek sanmıyorum. Muadilleri 100 liradan başlıyor, bendeki fiyatı 60 TL.

DEİCHMANN AYAKKABI



Geçen yıl aldığım ayakkabım, 1 kere giyiydi yine aynı sıkma problemi yüzünden (benim ayaklarım tombiştirde) bir daha giyilemedi. 39 numara, 39,90TL ye aldım, 15 TL ye satıyorum.bu arada rengi kahverengi.

SATIYORUUUUUMMMM!!!!

Eveeet, bi önceki postumda belirttiğim gibi hiç kullanmadığım ve 1-2 kere kullandığım kıyafetlerimi satıyorum. ilgilenen olursa bana mail atması yeterli, kargo konusunda herhangi bişey düşünmedim açıkçası ama alınan ürünün fiyatına göre değişiklik gösterecek.Aslında boşu boşuna gardrop bekleyen çok kıyafetim var ama belki zayıflarımda giyerim umuduyla şimdilik onlardan vazgeçemiyorum. veee başlıyorum.

31 Mayıs 2011 Salı

ehem ehem,

uzuuuun bir zamandır yazmıyordum, bu arada 17 tane izleyicim olmuş açıkçası biraz şaşırdım. ben biraz ayran gönüllüyümdür, hevesim çabuk kaçar ama yine de bişeyler yazmak bana huzur veriyor. aklıma farklı fikirlerde geldi, mesela kullanmadığım (içine giremediğim de diyebiliriz) kıyafetlerimi burdan satmaya karar verdim. Evde boş yere yer kaplayacağına hiç değilse ihtiyacı olan birine gider diye düşündüm, tabi satacaklarım ederinden oldukça az olucak.

zayıflama serüvenime gelince maalesef kendi başına diyet yaparak 100 gr veremedim, bende kafamda muallaklara sebebiyet versede doğal yöntemlere başvurdum !!! evet diye zayıflama bantı kullanıyorum. ilk 15 gün 2,900 gr verdim daha sonra 1 haftacık bırakmak zorunda kaldım ve hoop 1,5 kilosunu aldım. şimdi ikici seferin 13 günü toplamda 3,200 gr vermiş oldum. bakalım nasıl bi ilerleme kaydedicem, bende meraklar içindeyim.

yanlış yönlendirmiş olmayayım, dışardan etki eden hiç bi diyet yöntemi sağlıklı değil, ama benim için o küçük bant bi lokma çukulataya bile sadece bakmama neden oluyor, ağzıma atsam kesin sabah kilo verememiş olarak kalkıcağımı telkinliyor.

şimdilik bu kadar, sevgiyle kalın..

Far isteyen var mı?

elenor dan harika far paletlerini almak için sizde mutlaka katılın.tık tık

28 Şubat 2011 Pazartesi

Newyorkloverden hediye kazandım.



Hafta sonum öyle yogun geçti ki, bu sabah işe yorgun ve günü bitirmek adına zar zor gelebildim. Bloga bi bakayım, kim neler yayınlamış derken a-a birde ne göreyim, hediye kazanmışım. öyle mutlu oldum ki anlatamam. sanki gözlerimin önünden bi perde kalktı, kendime geldim. Burdan bu güzel hediyeleri için tekrardan çok teşekkür ediyorum.

4 Şubat 2011 Cuma

Blog Dünyası

  Blog açmak ve belli bir izleyici kitlesi oluşturmak hele ki bu kadar blog varken oldukça riskli bence. Herkes kendinden bişeyleri paylaşmak ve beğeni toplamak adına paylaşımlarda bulunuyor. En önemlisi de kendisinin becerdiği ve iyi anladığı konu hakkında yayınlar hazırlıyor. Yemek tarifleri, giyim kuşam, kombinler, el işleri, örgüler, moda vs. Her konu hakkında mutlaka bir blog var. Özellikle moda, giyim kuşam konusunda çok fazla blog var. Her gün giydiklerini paylaşan bi dünya arkadaşımız var, kimisi gerçekten çok başarılı, kimin se nasıl bu kadar izlenileni olduğunu anlamıyorum açıkçası. Bana içinde derinlik barındırmayan, sadece marka kıyafetler giyip göze hoş görünen bloglar itici geliyor.
   Benim çok beğendiğim bloglarda yok değil tabi. Örnek verecek olursak;

Salıncakta İki Kişi; İçinde kadına dair olan herşeyin olduğu bi blog. Yazdıklarıyla bana çok samimi ve sahici gelen bir insan. Şu aralar biraz boşlasa da her gün mutlaka 2 kere bişey yayınlamışmı diye bakarım.

Çatı katı İlkay; Blogunu uzun zamandır sessiz takip ediyorum. Çok samimi ve biraz da deli :) Yazılarını okurken sankı o bıcır bıcır anlatıyo gibi hissediyorum. Ev kadını ve o kadar hareketli bi yaşamı var ki kimi zaman imrenmiyo değilim. Benim ailemde de İllkay tarzında insanlar olduğu için çok sıcak geliyor. Çok kıskananı var sanırım, google a çatı katı ilkay yazında yanında boşan da çıkıyor. Komik valla :)

Yelizin Dünyası : Sizden gelenler bölümünün müdavimiyim. Evlilik süresince çok yardımı oldu. Koltuk güzelmi, gelinliği söyle yapsam olurmu vs bir çok konuda fikir alışverisi yapabilirsiniz. En büyük artısı da yorum yazanlar öyle net ki, beğenmedikleri şeyi söylüyorlar. Yani öyle 'ay canıııım süper olmuşşun, harikasın,muhteşemsin' tarzında değiller.

Nil Ertürk: Nil'in görselliğine hayranım, öyle güzel bi kız ki ne giyse yakışıyor. Şeytan tüyü olayı sanki onun için söylenmiş.

Son Kraliçe : Almanya da yaşıyor ve ailesiyle oldukça problemli bi kız. Aslında çok tatlı ama kendine küfürlü, argolu bi savunma mekanizması oluşturmuş. Videolarını seyredince başka biri yazdıklarını okuyunca bambaşka biri. Yine de seviyorum onu, içimde ona karşı şefkat duygusu hissediyorum.

Hippi kız : Bloglar arasında her konu hakkında yazılar yazan biri. Trendus blog ödüllerinde de 1.oldu ve hak etti gerçekten. Onu da severek takip ediyorum.

Her gün takip ettiğim site ve bloglar bunlar. rastladıklarımda oluyor ama bu blogları gerçekten severek ve fikir alarak takip ediyorum. Ben henüz çok yeniyim, balık gibiyim şu anda. Çok büyük iddialarım da yok zaten öyle çok geniş bir dünyam da yok. Zamanla belki kapatırım belki de çok farklı boyutlarda olur. Bakalım artık o da hayırlısı.

Dün Ne Yedim?

 Sabah:
1 kase nesfit

Öğlen
1 Kase çorba
1 tabak kıymalı bezelye

Ara:
1 adet portakal

Akşam:
Çorba
Bol salata

Ara
1 adet kivi

Yuppii 1 kilo verdim sonunda. 45 dk kadar da kondisyon bisikletine bindim. Zayıflatıyor mu tam emin değilim ama selülitlere gerçekten çok faydalı. Bacaklarıma dokunduğumda o pütürlüklerin baya bi azaldığını farkettim. Almayı düşünen olursa Hepsiburada da şuan indirim de ve fiyatına göre gayet iyi bir alet. Nabızölçeri var,
harcadığın kaloriyi, hızını, kaç km katettiğini, süreyi gösteriyor.

http://www.hepsiburada.com/Liste/goodman-basic-32-kondisyon-bisikleti/productDetails.aspx?categoryid=407474&productid=spordyn74

işte burdan inceleyerek ihtiyacınız varsa alabilirsiniz. 

3 Şubat 2011 Perşembe

Film Tavsiyelerim

Size bi kaç film tavsiye etmek istedim. Sinema benim için gerçekten çok önemli, farklı ufuklar farklı hayatlar ve bi kaç saatliğini de olsa herşeyi unutup o karakterleri yaşamak bence büyük zevk. Çok fazla film seyrettiğimi söyleyebilirim, burada yayınladıklarım beni çok etkileyen filmler.

Stanley Kubrick bence film konusunda çok farklı bir yerde. Bir film seyrettiğiniz de gün boyunca etkisinde kalabilir misiniz?  Öyle sarsıcı bir film ki, insan psikolojisini mahvediyo, daraltıyo ve aklınıza geldiğinde bile içiniz kararıyo. Alex çete  hırsızlık, adam dövme, tecavüz gibi suçlar nedeniyle hapse düşmesi ve daha sonra onu sözde iyileştirme yoluyla salıverilmesini konu alıyor. Konu basit ama işleyiş harika. Baya eski bir film olduğundan nasıl bulabileceğinizi bilmiyorum ama ararsanız bulurusunuz sanırım :) Alex şu anda ak sakallı dede modunda yani.




Yine psikolojik bir film. Darren Aranofsky imzalı. Uyuşturucu kullanan 3 genç, yalnız bir anne. Çocuklar uyuşturucu bulmak için mücadele veriyor, anne de yalnızlığını televizyonla geçiştirmeye çalışıyor. Yine insanın psikolojisini mahveden bir film. Otomatik portakal ve bu film beni en çok sarsan 2 film. Miğdeniz, ruh haliniz kaldırırsa seyretmenizi tavsiye ederim.






Bir annenin kaçırılan çucuğunu aradığı ve gerçek bir hikayeden uyarlama müthiş bir film. Sonuna kadar umutla ve heyacanla bekliyorsunuz. Film bittikten sonra fazlasıyla ağladığımı söyleyebilirim. Özellikle çocuğunuz varsa sizi daha da etkileyecektir.










Çok sıradan ama çok güzel bir aşk hikayesi. Ağlama garantili :) Okulun en popüler grubundan olan  esas oğlanımız zeki ama kendi halinde grubunun dalga geçtiği kıza aşık olursa ne olur? İzleyin cevabı kendiniz görün.








Ön yargılı başladığım ama bana köpek sevgisi aşılayan çok güzel bişr film. Antartika da kurtarma rehberi olan jerry ölümcül bir kazadan kurtulmak için köpeklerini bırakması gerekir. jerry nin onlara ulaşma hikayesi bir yanda köpeklerin yaşama mücadelesi de devam etmektedir. Köpek diyip geçilmemeli, çoluklu çocuklu ailecek izlenmeli.






Yine Darren Aronofsk imzalı bir film. Henüz vizyona girmedi, 2010 aralıkta gösterimine başlansa da Türkiye de anca Şubatta gösterilmeye başlanacak. Ben açıkçası internetten seyrettim ve çok beğendim. Natalie'ye Oskarı kazandırması garanti.






Şimdilik bu kadar, ara ara yine çok beğendiğim filmleri size tavsiyeler de bulunucam

2 Şubat 2011 Çarşamba

Dün Ne Yedim?


Sabah
Domates,salatalık,beyaz peynir biraz reçel
2 dilim kepek ekmeği

Öğle
Semiz otu yemeği
2 kaşık makarna

Ara:
1 adet elma

Akşam
1 Kase çorba
2 kaşık bamya
Salata

1 Haftalık diyetim sonunda 0,70 gram vermişim. Benim hayatım boyunca sindirim sistemim çok yavaş çalısır, 3 yaşımdan beri de kabızlık problemim var. Form çayları, bitkisel çalıştırıcıları hiç sağlıklı bulmuyorum. İlk başlarda randıman iyi olsa da zamanla bağırsak tembelliğine sebep oluyor. Onlara bağlı kalıyorsunuz, vucudunuz onu istiyor. Yani hiç tavsiye etmem.

Tombiş Ünlüler

Param olsa bende zayıflardım,yok efendim büyük spor salonlarına giderdim, yağlarımı aldırırdım, ünlü diyetisyenlere giderdim diyenler için bu post. Bakınız onların parası yokmuydu da bu haldeler?





Örnek alınası insan, Jennifer Hudsona diyecek bişeyimiz yok. Azmetti, sabretti sıktı boğazını zayıfladı. Darısı bizlerin başına, amiiin.



Kelly Shaye ablamız bir zamanlar zayıfmış ama şimdi oldukça kilo almış ama Perce Brosman gibi yakuşuklu bir aktörle evli.











Kristie Alley benim Bak şu konuşana film serilerinden sevdiğim bir aktrist. Medya da kilolarıyla oldukça fazla uğraşılıyor ama biz onu bağrımıza basıyoruz, bence hala çok güzel.






 Oprah Amerikanın değil dünyanın en güçlü kadınlarından biri. Kilolu ama o bunu pek dert ediyor gibi görünmüyor.









Hey gidi gençlik hey, Deniz Seki nın Ege nin klibinde vokalistik yaptığı çıtır hali geldi gözümün önüne.Balık etli olduğu dönemler çok beğenirdim ama şu aralar saçlarınında etkisi büyük baya bi gözümden düştü.







Kilolarıyla her zaman başı dertte olan bir ünlü daha. Muhteşem bir yüzü var ama bıngıl bıngıl geliyor bana. 3 çocuk doğurmuş o kadarını da çok görmemek lazım.








Bu kim sizce? jennifer hudson. Makyaj bu kadar mı değiştirir insanı yaa, ben görünce inanamadım, ayıptır söylemesi travesti falan sandım. Korkuuuunçç

Revani Tarifi


Yeni evliyim ve dolayısıyla gelen giden çok oluyor. Hamur işi ve tatlılar konusunda pek bi becerim yok ama yemek konusunda gayet iyiyimdir ayıptır söylemesi. Yaklaşık 3 aydır her haftasonu her iki taraftan da misafirlerim geliyor. Her gelene tatlı olarak  ya Tiramisu ya da Revani yapıyorum. Gelen bir daha geldiğinde ne yapıcam hiç bilmiyorum. Dediğim gibi beceriksiz olduğum halde becerdiğim, garantili bir revani tarifi vereyim istedim. Biz rejimde olsakta etrafımızdaki insanlar yemeye devam ediyor. Tarife gelecek olursak;

3 Yumurta (kokmasın diyosanız 2 tanede koyabilirsiniz)
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağından biraz az sıvı yağ
1 su bardağı irmik
2 su bardağı un 
1  pk kabartma tozu
1 pk vanilya


Şerbeti içim
5,5 su bardağı su
4 su bardağı şeker

Üstüne isterseniz hindistan cevizi, isterseniz kaymak tadında krem şanti kullanabilirsiniz.

Şerbetle pişmiş malzemeyi birleştirirken ikisinin de buharı biraz geçmiş olsun. Ben 200 derecede pişirdim mini turbo fırında, yiyenler çok beğendi. Afiyet olsun dicem ama olmasın, zamanında çok yedik.

1 Şubat 2011 Salı

Kısa kısa

Defne Joy Foster ölmüş, şok oldum resmen hala da inanamıyorum. Nedeni belli değil ama daha 3,5 yasında oğlu vardi, gerçekten çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin.

Sizde Türk dizilerinden sıkıldıysanız size bi dizi tavsiye edeyim. Ben genelde yabancı dizileri seyrediyorum ve seyrettikçe aradaki farkı öyle net görüyorum ki tük dizileri kesmiyor diyebilirim. Bunlardan bi tanesi Fringe, olağanüstü olayların çözümüyle alakalı bi dizi, hem polisiye, hem sürükleyici hemde insanı düşünmeye ve sorgulamaya sevkeden bir dizi. Başladığınız da seyretmeden duramayacağınız bir dizi.
Şuanda İskender Pala 'nın Şah ve Sultan adlı kitabını okuyorum. Yavuz Sultan Selimle Şah İsmailin hikayesini etrafındaki insanların gözüyle anlatıyor. Güzel bir kitap, sadece vakit bulamadığım için biraz bölük börçük okuyabiliyorum. Tarihi anlatan kitaplar her zaman ilgimi çekmiştir. Okumanızı tavsiye ederim.

Dün Ne Yedim?

Sabah :
Domates, salatalık peynir 2 dilim kepek ekmeği

Öğle :
1 kase mercimek çorbası
2 parça tavuk
1 dilim kepek ekmeği

Ara:
1 adet elma

Akşam:
Pırasa
Salata
3 Adet köfte

Ara
1 adet kivi
2 şekerleme :)

Farkettim ki gün boyunca gayet iyi gidiyorum ama akşamları eve gidince bişeyler atıştırıyorum.Bunun önüne nasıl geçeyim bilmiyorum. Kocam şişman olsa ona da yedirmicem ama o hayatında 70 kiloyu görmedi :) Ona bişeyler hazırlarken dayanamıyorum. Dün birde 40 dk kondisyon bisikletine bindim ama 140 kalori harcayabildim. Sizden de mail bekliyorum, daha önce de dediğim gibi herkesin mailini yayınlıcam. Kim ne yedi burdan takip edebilir.

http://www.denedimbiliyorum.com/olay/z.php?87608-2fdac

Denedim biliyorumdan Boyner den hediye çekleri ve Olay Total effect gündüz kremi kazanmak için en uzun zinciri biz yapalım.

Zayıflama Hapları Hakkında Tecrübelerim

Lahana kapsülü : Bikere kokusu gerçekten berbat, içtikten sonra her (ayıptır söylemesi) geğirmeden (çok gaz yapıyor) sonra kokusu fazlasıyla miğde bulandırıcı. Fazla randıman aldığımı söyleyemicem ama selülitlere yürüyüşle birlikte yapılırsa iyi geliyor. Sanırım 2 kutuda 4 kilo verdim. Oyle bır ayda 5-8 kilo olayı tamamiyle yalan. Zaten okadar kilo verdirse kilolu kalmazdı. İştahı kesiyor ama bittikten sonra şununda tadına bakayım, ay bi dilim daha yiyim derseniz hoop geri alıyorsunuz. Tavsiye etmem.


Elma Krom: Ya bu ilaç bana hiç yaramadı, onca reklamı vs. derken bende hiç bi etkisi olmadı. 2 kilocuk verdım, oda bittiği haftası geri aldım. Kullanımı rahat ama, kokusu koklamadığın takdirde yok. Bendeki en büyük yan etkisi miğde ağrısı oldu. kişiden kişiye göre değişebilir etkisi ama bana yaramadı.

Diyetmax zayıflama bandı: Bende en etkili bu bant oldu diyebilirim, 3 kutu kullandım 10 kg verdim. Normalde 8 kilo falan diyolar ama oda metobolizmaya göre değişiyor. Bı diyet listesi var, ona harfiyen uymadığınız taktirde 1 gram zor verırsınız. İlk 2 hafta ekmek yok, sürekli protein ağırlıklı besleniyorsunuz, istediğinden istediğin kadar yiyebilirsin ama içinde un, pirinç,bulgur ve bir cümle baklagil olmayacak. Et, yumurta peynir ve sebze sürekli bunları yiyorsunuz ve bı zaman sonra yedıgınzden tıksınıyorsunuz. ben cok zorlandım ama evlenecegım ve fok gıbı gorunmeyeyım dıye baya sıkı yapmıstım. Tavsiye edebilirim.

Acı biber hapı : Tavsiye etmiyorum, kullanamadım,zararlı oldugunu düşünüyorum

Bikaç şey daha kullandım ama hepsi miğdemi ağrıttı diyebilirim. Herşey bir yana istedikten sonra verebiliyosun kiloyu ama ömrün boyunca sürekli nefsinle mucadele etmen lazım. Kimileri sürekli yer, makarnayla ekmek yer ama kilo almaz, kimi de hakkaten su içse yarar. Herşeyden önemlisi Bu da bize Allah ın bi sınavı olarak görüyorum ben, hakkıyla geçeriz inşallah.

Dün Ne Yedim?


Millet 'bugün ne giydim' postu hazırlarken bende 'bugün ne yedim 'postu hazırlıcam artıkın.  Zayıflıcam ulaaan.


 sabah :
1 kase nesfit
(ben  pek sevmiyorum bu nesfiti, miğdemi bulandırdı ama hem bağırsak çalıştırıyor hemde baya bi tok tutuyor)
Ara:
1 adet elma
(ben ne zaman elma yesem tok tutacağına miğdem daha çok kıyılıyor,bünye de ters etki yapıyor sanırsam)
Öğlen
1 kase mercimek çorbası
2 tavuk incik (valla adını tam bilemiyorum,kuçuk ama etli bir parçaydı)
 Salata
1 dilim kepek ekmeği
Ara :
1 adet portakal
Yine ara :
Domates-peynir 1 dilim ekmek
(aksam 5 gibi yediydim, aksam eve gidince çok yemeyim hesebı yaptım ama olmadı maalesef)
Akşam :
1 tabak pırasa
2 dilim pizza
(Pizza yemeye niyetim yoktu ama kocam hastaydı o ıstedı yaptım, ayıptır soylemesi çok güzel olmuştu gevrek gevrek dayanamadım, 1 dilim yicem dedim, baktım 2. dilimde bitmiş :)  )
 
Huhahah şimdi bakıyorum da ne bulduysam yemişim, pazartesi diyete başlamak pek mantiklı değil ama başlamasam da psikolojim bozuluyo, sanki pazartesi başlayınca pazar günü tüm yediklerini restlemişin de  direk 1 kg verecekmişin gibi oluyor. Sakın benim yediklerimi yemeyin yoksa zayıflamazsınız haberiniz olsun :)