E-mail adresim : zayiflamamlazim@gmail.com

24 Haziran 2011 Cuma

Gıcık olduğum şeyler

Öncelikle bunlar benim sinir olduklarım oldukları için kimse üzerine alınmasın, sonuçta ben gıcık oluyorum yani
 Bunlar hamilelere;
1-Hamile kaldığınızda bunu hastalık gibi düşünmeyin, bu gayet güzel bişey, tadını çıkarın.Hamileyim diyip ay çok yoruldum, ay ben yürüyemem diye nazlanmayın(RAHATSIZ OLMAYIPTA SIRF NAZ OLSUN DİYE ABARTANLARA DİYORUM)  hareketli olmanız hem doğumda hemde doğum sonrasında sizin ve bebeğinizin yararına olacaktır.  

2-Her önünüze gelene bebeğiniz, doktorunuz vs hakkında bilgilerle bunaltmayın, sizin için çok önemli çok güzel ama karşınızdaki bundan emin olun sıkılıyor (özellikle anne olmayanlar için).

 Bunlar hepimize

3-Bir eve misafirliğe gittiniz, o ev için ev sahibine fikir vermeyin örn; 'ayyy canım ben olsam bu odada otururdum, hem daha sıcak fazla fatura da gelmez'. Böyle şeyler durunca  direk sanane kardeşim, istersem banyoda otururum, ev benim keyif benim diyesim geliyor (bu tarz şeyleri çok duydum da bıkmışım yani anlayın).

4- Evinize yeni gelen misafirinize sırf egzantirik olsun diye değişik yemekler yapmayın, denenmiş ve beğenilmiş şeyleri yapın ki konuklarınızın mideleri bulanmasın. (bu da başıma geldi, yemek konusunda pek bi becerisi olmayan bi arkadaş kremalı mantar çorbası yapmıştı, sofra başında 6 kişinin suratına baktım, hepsinde de aynı ifade vardı, gerçi hepimiz içtik ama içimiz kalka kalka)

5-Maddiyatınız hakkında etrafınızı bilgilendirmenizin hiç bir değeri yok inanın, şahsen etrafımdaki herkesin maddi durumunun iyi olmasını, rahat huzurlu olmalarını isterim ama herşeyde, markaları belirterek şunu şurdan aldım, ay şurda şunu gördüm çok beğendim alıcaz falan demek ne bileyim işte çok antipatik. Siz alın, size sorsunlar nerden aldın diye(anne atasözü ; kızım sen kendine güzelim deme, el desin)

6-Kendi çıkarlarınız için etrafınızı kullanmayın, ne dünya sizin etrafınızda dönüyor ne de etrafınızdakiler sizin köleniz.(Bunada bir örnek verecek olursak, vitrinini boşaltıp kendi bulaşık makinesi güzel yıkamıyor diye komşusuna götüren kadın).

7- Kendi evinde bişeyi elletmeyip, misafirliğe gidince çocuğuna 'dur'demeyen kadın.Bu gerçekten en gıcıklarım arasında. kendi evine gidersiniz, çocuğu yerden yere vuracak kadar sinirli, yapmalar, döverimler havada uçuşuyor ama size geldiğinde 'ay kızım yapma, aaa ne diyodum hani sizin bi üst komşu vardı ya' diye söze devam ederler. Ben tabi çocuğun elindeki biblodayım, ha düşürdü ha düşürecek telaşından dediğine cevap bile veremiyorum, kötü bişey bu yapmayın.

8-Süzen kadın. İşte buda gerçekten çok gıcık oluyor, Allah yukarda ya bende süzme, çaktırmadan bakma olayı pek yoktur, gerçekten çok dikkat çekici giydiyse bakarım ama onun dışında ay bu ne giymiş, ay şu ne güzelmiş diye veya tam tersi durumlarda ne farkederim ne de bakarım. Banane, ben kendimden mesulüm.

9-200 gram alınca 'aaa kilo almışsın sen' diye farkedilmeside ayrı bir gıcık oluyor canım. Bi keresinde hiç unutmam (bu ne biçim bi cümle oldu yaa), bi akrabamızın kızı ' aa ne kadar kilo almışsın sen, tutsana azıcık boğazını' dedi, hemde bayram gezmesinde, hemde bayıla bayıla giydiğim elbisemin içinde. Birdaha o elbiseyi giymedim normal olarak. ayıp yaa :)

10-Kocama bakan kadınlar, işte en çok size gıcığım, hatta sizin saçınızı başınızı yolasım geliyor :)

23 Haziran 2011 Perşembe

HAYAT HERKESE ZOR !

Şu aralar kafam oldukça dolu olduğu için içimdekileri yazayım dedim. Hayat kimseye kolay değil, hepimiz zorlukları aşmak için çabalasakta ben şahsım adına gerçekten çok zorlanıyorum. Sorumluluk vs bi yere kadar, yapıyosun vazifelerini ama bi noktadan sonra mutlu olmadığını, sürüklendiğini hissediyorsun. Bi yerde ucundan asılmak gerekiyor, başka bi yerde dizginleri bırakmak. İkisi arasındaki denge bizim yaşamımız oluyor işte. Dengesizlikler arasındaki denge...
      Ben çok içine atıp dert eden insanlardan değilim, bugün bişeye canım çok sıkılsa akşama kadar kafamda kurarım ama gece yatıp sabah kalktığımda herşeyi resetlerim.Yeni gün bana daha temiz daha yaşanılası gelir, çünkü dün artık dündür ve ben dünü dünde bırakmalıyımdır. Kimi zaman işler istediğimiz gibi gitmesede üzerinde durmamaya, boşvermeye çalışırız ya bende o kıvamdayım işte. Sıkıntılarımı öteleyerek, es geçerek ve görmemezlikten gelerek aşmaya çalışıyorum. Tabiki bunlar bu günki gibi ortaya çıkıyorlar ama ben yine yarını bekliyorum. Öyle çok dert edecek şeylerde değil yani yanlış anlaşılmasın, Allah kaldıramayacağımız dert vermesin. Şimdi düşündüm ne istiyorum diye, aklıma tek bişey gelmedi. Maddi olarak bi şey değil de manevi olarak huzura ihtiyacım var ama maalesef etrafımdaki insanlar huzurlu olmadan benimde o huzura erişmem oldukça zor. İşte böyle karamsar bir yazı oldu buda, okuyan varsa ve içlerini darallatıysam kusura bakmasın artık :)

13 Haziran 2011 Pazartesi

Zaferimiz...

Bugün pazartesi ama ben pazartesi sendromunda değilim, niye peki? tabiki kazandığımız zaferden dolayı. Seçim sonuçları yine gösterdiki çok konuşmakla, yoksul, fukara edebiyatıyla oy toplanmıyor. Kim kimin dişini çekti gördük :) Seçim öncesi aralarında geçen atışmalar gerçekten hoş değildi ama hiç bişey tek taraflı değildi, o sebepten üzerinde durmamak lazım. Ben çok mutluyum, gururluyum. Özellikle basında, çeşitli sözlüklerde hep chp hakkında olumlu yorumlar okuduğum için, oy oranının düşeceğini sanıyordum ama çok sevinerek yanıldım. İnanıyorum ki hepimiz için en doğrusu bu oldu, hayırlı uğurlu olsun.

 Yasaklar vs tabiki can sıkıcı, hiç kimsenin sözde özgürlüğümüzü elimizden alması hoş değil ama bi düşünmek lazım, 2002 ye kadar bizi yönetenler ne yaptı?  özal dönemini hiç saymıyorum çünkü Türkiyede ne zaman güzel bi gelişme olsa mutlaka buna gem vuruldu, engellendi. Askeri baskının ensemizde olduğu yıllar geçirdik, şuan ikiside çok farklı yerlerde. Siyasi düşünceler, ideolojiler bir yana hizmete bakmak gerekiyor, görmeyeni de çok özür dilerim ama bence nankörlük yapıyor. Neyse zayıflıcaz diye dünyadan elimizi eteğimizi kesmeyelim dedim. Herkese güzel günler, haflar, öpücükler...

3 Haziran 2011 Cuma

Kilo vermenin dayanılmaz hafifliği :)

 Efendim şimdi malumunuz diyetteyim, ve bugun tartıya çıktığımda biraz daha kilo verdiğimi görüp fazlasıyla sevindirik oldum. Toplamda 3,800 gr ama bu bende sanki 10 kilo vermişim gibi sevinmeme ve zayıfladım psikolojisine sokuyor. Herkes 'vaayyy ne kadan da zayıflamışsın' demesini falan bekliyorum ama gel gör ki kendi kocam bile hiç oralı değil. 100 gramda olsa zayıflayınca giymediğin herşeyi giyebilirmişsin gibi geliyor ama yanılıyorum tabı. Benim dolapta giyilmeyi bekleyen bi kotum var, şekli olsun modeli olsun öyle çok seviyorum ki ama gel gör ki düğmesini kapamam için bi karış mesafe var. Ayıptır söylemesi diyete başlamadan önce basenden yukarı çıkmıyordu şimdi şükür sadece düğmesi kapanmıyor. O pantolon benim zayıflama kıstasım, geçen sene bu zamanlar bana bol gelen pantolonun içine girememek gerçekten çok acı.
    Rejimde olanlar için benim ufak ve yaralayıcı bir tavsiyem olacak. Eliniz ne zaman tatlı, bol kalorili bişeye gitse kendinize hakaret edin, ne yalan söyliyeyim gerçekten çok işe yarıyo. Örnek verecek olursam;
-daha ne yiyeceksin, fıçı gibisin zaten,
-ye sen ye zaten boğazını tutabilseydin bu halde olmazdın, yede gör gününü,
-çok ihtiyacın varya, onu da ye, yemeye devam et yarın öbürgün kocana sarılamayacaksın
gibi ve buraya yazamayacağım çok daha incitici şeyler. Açıkça söyleyeyim kendini iyi hissetmiyorsun tabi ama o anki krizini de engellemiş oluyosun, kendine geldiğinde kendinle gurur duyuyosun. Kısaca tavsiyem, kendinize hakaret edin, aşağılayın, hor görün ama o çok cazip gelen şeyi yemeyi erteleyin. Pasta, börek vs yapmayın yapacaksanız da az yapın, kendi hakkınızı başkasına verin hiç olmadı -kötü bişey söylüyorum ama- çöpe atın. Birde Allaha bol bol dua edin, Lütfen zayıflayayım diye :) çünkü gerçekten isteyince herşey oluyor.

Sevgiyle kalın.

2 Haziran 2011 Perşembe

Regaip Kandiliniz Mübarek Olsun

Kandiliniz mübarek dularınız kabul olsun inşallah. Herşey için vakit bulan bizler bugün ibadet için vakit ayıralım, bol bol dua edelim, Allahtan hayırlısını dileyelim.
Sevgiler.

Kıyafet sorunsalı!




Sanırım hepimizin ortak sorunlarından biri de istediğimizi giyememe problemi olsa gerek. Ben çoğu blogu her gün takip ediyorum, ne giydimler, şunu şurdan aldımlar falan insan ister istemez onlar gibi her giydiğim yakışsın istiyo. Oluyo mu? tabiki olmuyo. Benim üst bedenim alt bedenime göre daha ince olduğu için, yukarısının inceliğini ortaya çıkaracak ama kesinlikle kat kat yağları göstermeyecek şekilde, alt bedenimin kütüklüğünü de kapatacak şekilde giyiniyorum. Pazara gidiyorum mesela 5 -10 liraya ne güzel şeyler oluyor ama beden hep küçük, xs-s maksimum m, L ve xl bedenler genelde çok salaş ve kadınsı oluyor. Sanki sadece 40 yaşın üstündekiler kilolu gibi.
    Birde şimdi bu alışveriş siteleri çıktı, arada gerçekten güzel şeyler çıkıyo ama ordakilerin hep bedeni smal, insan bari m beden giydirir de acuk anlar insan, kız zaten sopa, bide giydirmişler s bedeni, üstüne bol bile geliyo, insan anlayamıyo s bedeni buysa xl bana kesin olur diyosun, eve geldimi body gibi oluyo, bidaha uğraş kargosu, göndermesi, param hesabıma yattımısı, kocadan fırça yemesi, yani işkence.Ama herkes yapıyor alışveriş, onlara nasıl oluyor, o ürünler sabahın köründe nasıl hemen tükeniyor. Yazın gelmesiyle birlikte elbiselerde eteklerde patlama oldu, hepsi elbise etek dolu, seç beğen al misalı. Bende elbise giyemiyorum etek giyemiyorum maalesef çünkü bacaklarım çok kalın, kütük gibiler. Mecbur elbise aşkını tunik şeklinde giyerek çözmeye çalışıyorum ama olmuyor açıkçası. Üflesen uçacak kızlar giyiyolar elbiseleri ohh tiril tiril, sen altına pantolon giy, uzunsa kısalt iyice kütükleşiyorsun.
    Pantolon konusuna hiç girmek istemiyorum, kot pantolon almak benim için tam bir işkence. Çok bilirim kadın bölümünde bulamayıp ta erkek bölümünden aldığımı. Özellikle düşük bel modası tamamiyle bize karşı. Bacaklar oldu tamam ama düğmeler kapanmıyor ki, sık allah sık, üstten fışkıran simit şeklinde yağlarmı dersin, basenlerden fışkıran yağlarmı, haliyle kabinden dışarı çıkamadan hemen çıkarıyosun. Yanında birisi varsa da 'oldu ama kalıbı hoşuma gitmedi' diyosun. Başka ne diyecen, 'şişkoyum ben, içine giremedim ' mi?
     Yani neresinden bakarsan bak kilo büyük problem, İnşallah bunu dert eden herkes verir de özgüvenine kavuşur. Allah hepimizin yardımcısı olsun. (Amin)

1 Haziran 2011 Çarşamba

Kolay ızgaramsı tavuk

İsminin garipliğinin farkındayım ama ızgrada değilde tavada piştiği için ve ayrıca ızgara gibi lezzetli olduğu için böyle uyduruk bi isim verdim. Ben şimdiye kadar bu tarife rastlamadım ama yapanlarda mutlaka vardır. Ben özellikle çok doyurucu ve çok lezzetli olduğu için 3 günde bir pişiriyorum, hafiften bıktım ama şuan  yerine koyabileceğim başka bir yemek yok. Neyse lafı uzatmadan uyduruk tavuğumuza geçelim.

Malzemeler
1 göğüs (şinitzel şeklinde doğranmış)
bol kekik
bol pul biber
biraz tuz
biraz yağ
su
teflon kapaklı tava.

Şimdi yapılışına gelelim, öncelikle kekik, pul biber ve tuzumuzu yayvan bir kaba alıp karıştırıyoruz, baharatlar ne kadar bol olursa (bana göre tabi) o kadar lezzetli oluyor. Ama sevmeyen için bişey diyemicem, o yapmasın arık napalım. Neyse, incecik doğranmış tavuklarımızı bu baharat karışımına önlü arkalı iyice buluyoruz. Sonra hepsini tek kat olarak tavaya diziyoruz. içine bir miktar sıvıyağ döküp üstünü örtecek şekilde soğuk su koyuyoruz. kısık ateşte suyunu çekip yağda kızarmış hale gelene kadar pişiriyoruz. sonra diğer tarafını da aynı şekilde biraz kızartıp servis yapıyoruz. Bu kadarrr. Bi daha yaparsam resmini de eklerim. sevgiler.

DİYETMAX ZAYIFLAMA BANTI

Kullanmayı düşünenler için bant hakkında biraz bilgi vereyim dedim. Ben geçen sene ocak-şubat gibi başlayıp mayıs sonunda 10 kg vermiştim, yasaklı yiyeceklerden yanlışlıkla tüketince, birde aralarda homini gırtlak çikolatalara, cipslere dalınca randımanın az oldu açıkçası. Şimdi çok daha fazla dikkat ediyorum, çünkü gerçekten pahalı bişey. 1 kutu bant  kendi internet sitesinde 120lira gibi bi rakam olunca, insan haliyle verdiği parayı da düşünüyor.
Gelelim uygulama diyetine, bi kere ilginç ve biraz kafa karıştırıcı bir diyeti var. Mesela süt yoğurt yiyemiyorsunuz ama lor dışında istediğiniz peyniri istediğiniz kadar yiyebiliyorsunuz. Yani yarım kilo kaşarı kahvaltıda oturup yiyebilirsin :) Ekmek, un, şeker, baklagiller yasak, patates, havuç bezelye yasak. Yağ sınırlaması yok, yap mis gibi peynirli salatanı istersen yağı doldur, yine farketmez (tabi bunlar işin mübalağası). En önemli unsur, tabiki su. Günde en az 2 lt  su tüketmeniz gerekiyor.Bol bol tuvalet yolu aşındırıyosun ama yağları başka türlü nasıl atabiliriz ki? su hem selülitlere iyi geliyor hemde vucuttaki su ve kas kaybı yerine yerleşmiş yağlardan kurtuluyorsunuz. Yani bant kullan- kullanma 2 lt suyunu mutlaka iç. Ben yarım litrelik şişelerden alıyorum masama , lıkır lıkır gidiyo valla, içemeyene tavsiyem.
Açlık-tokluk ilişkisine gelince, ilk günler gözünü açar açmaz yemeye başlayan bi insan için oldukça zor oluyor haliyle ama 2-3 gün sonra alışıyorsun ve azda yesen doyuyorsun. Hee bide unutmadan bunda porsiyon kısıtlaması yok, yasaklı yiyecekler dışında yediğin herşeyi tıka basa doyana kadar yiyebilirsin. Hatta ben bazen canım istemediği için az yiyorum, kilo verimi duruyo, ne zaman çok yesem o zaman daha çok kilo veriyorum, öyle ilginç bişey yani.
Size 1 günlük yediğim şeyleri yazayım, daha iyi anlayın.

SABAH
haşlanmış, yağda yumurta(kaç tane yiyebilirseniz)
veya
istediğiniz kadar sosis(kızartma,kavurma vs)
veya
melemen
bunların yanında istediğiniz kadar domates salatalık peynir zeytin salam kaşar.

ÖĞLEN
tavuk, et, et balık ne şekilde hazırlarsanız olur.(un ve un türevi katkı maddesi olmadan.)
veya
ekmeksiz ızgara köfte, kebap çeşitleri,
veya
istediğiniz bi sebze yemeği,(ıspanak, taze fasulye, bamya, pırasa, bakla vs.)
yanına turşu, bol salata, ligth kola, buzlu çay.

AKŞAM
öğlen sebze yiyorsanız akşama etli bir menü oluşturabilirsiniz.
yatmadan 3 saat önce sıvı şeyler dışında hiçbişey tüketmiyorsunuz.

ara öğün yemeseniz bence daha iyi, çok acıkırsanız domates salatalık yiyebilirsiniz.
günlük olarak eksta haklarınız da var, 7-8 çilek,10 erik, 1 dilim kepek ekmeği gibi.
zaten aldığınızda size diyet menüsü gönderiyorlar, ayrıca sitesinde de online destekte veriyorlar.
çok yazdım, umarım yardımcı olabilmişimdir. başka herhangi bir sonunuz olursa mail atmanız yeterli.
Bu arada ben tam 2,2 kilo verdim 14 günde. Darısı sizin başınıza. Öpt.


ÖNEMLİ NOT: KİMSEYİ YANLIŞ YÖNLENDİRMİŞ OLMAK İSTEMEM, BEN SADECE KULLANDIĞIM  VE BANA HİÇBİR YAN ETKİSİ OLMAYAN  ÜRÜN HAKKINDA YAZIYORUM.İMKANI OLANLARIN SPOR VE DİYETİSYEN YARDIMIYLA VERMESİ EN SAĞLIKLI YÖNTEM.

NetWork Etek



Çok beğenerek alsamda 1 kere evde giydim, eteği kendime pek yakıştıramadığım için dışarda hiç giyemedim. adlığımdaki fiyatı 100 lira civarındaydı, 42 beden, kumaşı kalitesi çok güzel. 60 liraya satıyorum.

PHİLİPS FİLTRE KAHVE MAKİNESİ

Bana hediye geldi, kutusuyla duruyor, kahve sevmeyen bir insan olarak kullanacağımı pek sanmıyorum. Muadilleri 100 liradan başlıyor, bendeki fiyatı 60 TL.

DEİCHMANN AYAKKABI



Geçen yıl aldığım ayakkabım, 1 kere giyiydi yine aynı sıkma problemi yüzünden (benim ayaklarım tombiştirde) bir daha giyilemedi. 39 numara, 39,90TL ye aldım, 15 TL ye satıyorum.bu arada rengi kahverengi.

SATIYORUUUUUMMMM!!!!

Eveeet, bi önceki postumda belirttiğim gibi hiç kullanmadığım ve 1-2 kere kullandığım kıyafetlerimi satıyorum. ilgilenen olursa bana mail atması yeterli, kargo konusunda herhangi bişey düşünmedim açıkçası ama alınan ürünün fiyatına göre değişiklik gösterecek.Aslında boşu boşuna gardrop bekleyen çok kıyafetim var ama belki zayıflarımda giyerim umuduyla şimdilik onlardan vazgeçemiyorum. veee başlıyorum.